Sevgili arkadaşım Yeşim Önal’ın organize ettiği bir seminerde Joseph Campbell’a ait bir video izledim. Oradaki bir detay hepimizi, tüm insanlığı ilgilendiren bir mesaj içerdiği için sizlerle paylaşacağım.
Mitolojist, yazar Joseph Campbell’in arkadaşı, Japonya’nın Nagasaki şehrine gider.
Öncelikle Nagasaki hakkında bilgi vermek isterim.
Japonya’nın Nagasaki şehri, Hiroşima’dan sonra atom bombasının atıldığı şehir olarak tarihe geçmiştir. Hiroşima’da atom bombası saldırısından dolayı 140.000, Nagasaki’de ise 80.000 kişi ölmüştür. 9 Ağustos 1945 tarihinde ABD Hava Kuvvetleri’nin şehre attığı “Şişman adam” lakaplı atom bombası (Bombanın bir kopyası Nagasaki’deki müzede sergilenmektedir) ile Japonya teslim olmuş, o zamandan bu yana savaşlarda bir daha atom bombası kullanılmamıştır.
Nagasaki’nin kaderini değiştiren olayın ve son kullanılan atom bombası olmasının arkasında hüzünlü bir hikaye gizlidir.
ABD Hava Kuvvetleri’nin B- 29 tipi bombardıman uçağı Bockstar, 9 Ağustos 1945 tarihinde havalanır ve “Centerboard II” adı verilen ikinci bir atom bombasını bir Japon şehrine atma görevi başlatılır. Ancak uçakta yaşanan teknik sorunlar nedeniyle uçak düşer, büyük yangınlar çıkar. Hava üssünde çalışan ABD’li mühendisler o günleri anımsarken “Uçağın kalktığını görene kadar hepimiz 10 yıl yaşlandık.”
Zorlu çabalar sonunda Bockscar sorunsuz bir şekilde havalanır.
Hiroşima’ya atılan atom bombası “Küçük çocuk” yassı bir silindir biçimindeyken, “Şişman adam” dev bir yumurtaya benzemektedir.
6 saatlik uçuşun ardından Bockscar, Yakuşima adlı küçük adaya ulaşır. Burada iki B-29 uçağı daha Bockscar’la buluşacaktır.
İlki “Mükemmel Artist” adlı uçaktır. Görevi atom bombasının patlamasıyla açığa çıkacak olan enerjiyi ölçmektir. İkinci uçak “Büyük Kokuşuk” ise kamera sistemleriyle donatılmıştır. Hedefi vurma konusunda Bockscar mürettebatına yardım için oradadır.
Ancak “Büyük Kokuşuk” bir türlü hazır hale getirilememiştir. 50 dakika beklemeden sonra komuta kademesi, “Bockscar” ve “Mükemmel Artist” ile yola devam etme kararı alır. Hedef Kokura kentidir.
178 bin nüfuslu şehir, ABD ordusunun komutanları tarafından “Japonya’nın en büyük silah depolarından birisi” olarak tanımlanıyordu.
Bockscar mürettebatına verilen emirler; kesinlikle radar sistemini kullanmadan, hedefi gördükten sonra bombanın bırakılması yönündedir.
Bockscar sabah 10:45’te Kokura’ya ulaştığında kentteki askeri tesislerin üzerinde büyük bir sis bulutu olduğunu görür.
Nedeni hâlâ belli olmayan bu sis bulutu Kokura’daki hedeflerin vurulmasını neredeyse imkansız hale getirmektedir.
Gerekçe ne olursa olsun, bu sis bulutu nedeniyle “Şişman adam” Kokura’ya atılamamıştır.
Şehir üzerinde yaklaşık 45 dakika kalan mürettebat ikincil hedefe yönelmeye karar vermiştir: Nagasaki.
24 Temmuz 1945’te hazırlanan görev emrinde olası hedefler şöyle sıralanmıştır:
- Hiroşima
- Kokura
- Niigata
Bu listede Nagasaki yoktur.
ABD ulusal arşivindeki belgelere bakılırsa bu metne birileri el yazısıyla bir ekleme yaparak “ve Nagasaki” yazmıştır. Ancak bu eklemeyi kimin, neden yaptığı bilinmemektedir.
Bockstar saat 11:50’de, yaklaşık 8 saatlik uçuşun ardından Nagasaki semalarına ulaşmıştır.
Pilot hedefi gördüğünü söyledikten 45 saniye sonra “Şişman adam” Bockscar’dan atılmıştır.
Bomba uçaktan ayrılır ayrılmaz pilot irtifa kazanarak saniyeler sonra yaşanacak büyük felaketten uzaklaşmaya başlar.
“Şişman Adam” 12’yi 2 dakika geçe Nagasaki’ye düşer.
Nagasaki’ye düşen atom bombası şehirde büyük bir yıkıma yol açar.
“Muhteşem Artist”in çektiği görüntüler patlamanın yarattığı şok dalgasıyla bulutların dağıldığını göstermektedir. Önce kırmızı renkte olan ateş topu beyaza dönüşerek yükselir.
Bombanın isabet ettiği nokta aynı zamanda Nagasaki’nin en çok sivili barındırdığı yerdir. 1946’da ABD ordusunun hazırladığı haritada bombanın doğrudan yok ettiği bölgede çok sayıda hastane ve okulun yanı sıra bir de hapishane olduğunu göstermektedir.
Kayıp çok büyüktür.
ABD Japonya’ya atom bombalarını atarken Başkan Harry Truman’dır.
Truman o dönemde sonuçtan hiç de memnun değildir. ABD ordusu atom bombası gibi büyük yıkımlara neden olan bir silah için hedefleri “amatörce” belirlemiştir.
Ağustos ayının sonlarına doğru Truman günlüğünde “Atom bombası askerlere, askeri tesislere ya da donanmamalara yönelik olarak kullanılmalı. Sivillere, kadınlara ve çocuklara karşı değil!” yazmaktadır.
ABD Ticaret Bakanı Henry Wallace da günlüğünde Başkan Truman’ın “büyük bir vicdan azabı” çektiğini yazmaktadır:
“100 bin insanı bir anda öldürme fikrine katlanamıyordu. Sürekli kendi kendisine ‘onca çocuk’ diyordu.”
Nagasaki’den bir gün sonra Truman atom bombasının kullanımına dair ilk kararını açıklar:
“Başkanın doğrudan izni olmadan hiçbir atom bombası kullanılmayacak.”
9 Ağustos 1945’ten bu yana savaşlarda bir daha atom bombası kullanılmamıştır (Bu bilgi BBC News’ten alınmıştır).
Joseph Campbell
Mitolojist, yazar Joseph Campbell’in arkadaşının, Nagasaki seyahatine dönersek; asıl önemli bilgi ve Japonların insanlığa verdiği önemli mesaj buradadır:
Joseph Campbell’in arkadaşı, atom bombasının atılmasının ve çok sayıda kişinin ölümünün ardından şehre bir barış heykeli dikildiğini öğrenir. Bir parmağıyla gökyüzünü gösteren bir adam heykelidir. Amerikalının, bu heykelin neyi ifade ettiğini sorması üzerine Japon arkadaşının açıklaması çok etkileyicidir; “Biz halk olarak kimseyi suçlamıyoruz. Kin, kızgınlık duygularından uzak olmamızın gerekliliğini hatırlatıyor bu heykel. O bombalar bize yukarıdan geldi. Yaşananlar, yaşanması gerektiği için yaşandı.”
Amerikalı adam ve Dünya için önemli bir derstir bu. Evrendeki dengeye, hayranlık uyandıran bir teslimiyet sözkonusudur. Olması gerektiği gibi… Bakış açımızı değiştirmemiz; olumsuz durumların, suç ve suçluların da gerçekte olmadığını görmemiz demek. Olumsuz olarak nitelendirdiğimiz durumların aslında bizi daha ileriye götürdüğünü, Japonlar gibi bizim de anlayabilmemiz zor değil.
Kin, öfke; insan doğasında olmayan sonradan edinilmiş duygular. Kendimize, insanlığa verdiği zararlar algılayabildigimizin çok ötesinde.
Bu yüklerden kurtulmamız gerekiyor. Böylece önümüze çıkan tüm engeller kalkacak, yollar açılacak. Öz’ümüze giden keyifli yolculuğun tadına varabileceğiz.